Şunu çok iyi biliyoruz ki şehirler, yalnızca yollardan ve binalardan ibaret değildir. Özellikle bu şehir Konya ve Konya’mızın kalbi Karatay ise.
Konya’mız; binlerce yıllık geçmişi, zengin ve derin tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, önemli bir kültür, ticaret ve siyaset merkezi olarak insanlığın hizmetinde bulunmuştur.
Karatay; medeniyet değerlerimizin en önemlilerinden olan ve dünyanın dört bir tarafında büyük saygı gören Hz. Mevlânâ’yı, Şems-i Tebrizi’yi ve daha birçok kıymetli ismi bağrında misafir etmiş bir ilçedir.
Karatay; medreseleri, camileri, hanları ile tarihleri aşıp gelerek günümüzü aydınlatan kadim mirasıyla yüzyıllardır olduğu gibi bugün de ülkemizin gözbebeği olmayı sürdürmektedir.
Bizim için marifet; medeniyetimizin merkezi Karatay’ı mutlu yarınlara vatandaşlarımızla birlikte hazırlamaktır.
Bizim için başarı; Karatay’da yaşayan tüm hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştırmak, yaşamlarına mutluluk katmak ve 7’den 70’e ilçemizdeki herkese dokunmaktır.
Bizim için ödül; Karataylı her bir hemşehrimizin gönlüne girmek ve yeni gönül köprüleri kurmuş olmaktır.
Bu gurur ve gayretle bir başka Karatay için çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü “Kader gayrete aşıktır.”
H 594 (M 1198) yılında Azerbaycan’ın Urmiye şehrinde dünyaya gelmiştir. Öğrenimine Urmiye’de başlayan Sirâceddin, Musul’a giderek aklî ve dinî ilimlerde öğrenim gördü.
Evhadüddin ile tanışmak için Malatya’ya giden Urmevî, Sultan I. Alâeddin Keykubad tarafından karşılanarak kendisine büyük itibar gösterilmiş, mescidinin karşısında bir medreseye yerleştirilip tedrisle görevlendirilmiştir.
Daha sonra Dımaşk’a, oradan Mısır’a geçmiştir.Mısır’dan Konya’ya giden Urmevî başta Letâifü’l Hikme olmak üzere birçok eserini burada yazdı. Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev’in tahta geçtiği 664’ten (1266) önce Urmevî Konya kadısı idi. Daha sonra (Anadolu) baş kadılığı görevi taltif edildi. Hz. Mevlânâ’nın cenaze namazını kıldıran Kadı Sirâceddin Urmevî H 682